Onun adını şimdilerde duyuyoruz ama aslında hepimiz çok uzun yıllardır onunla yaşıyoruz. Markete gidip kendinize veya çocuğunuza aldığınız her şeyin içinde Palm yağı var. Palm yağı, o renkli jelatinlerin üzerini okuyamamanız için minicik harflerle yazılmış içerik kısmında 30 yıldır duruyor aslında çünkü ucuz ve verimi yüksek.
Yıllardır uzmanlar etiket okumanın öneminden, paketli hazır gıdaların içerisine eklenen ve hücre yapımızı, genetiğimizi olumsuz etkileyen binlerce gıda katkı maddesinden, koruyuculardan, renk vericilerden, farklı isimlerle yazılmış şeker ya da şeker yerine geçen tatlandırıcılardan, onların zararlarından bahsediyor.
Peki bunların hepsi doğru da bir tek Palm yağı mı suçlu?
Peki bunların hepsi doğru da bir tek Palm yağı mı suçlu?
Aslında
her gün, her an tükettiğimiz paketli gıda markalarının tek isteği, bütün
çabası, öncelikli hedefi maliyeti düşürüp kârı arttırmak. Bu gıda markalarının
insan sağlığını önemsediğini söyleyebilmek için, hiç ürün etiketi okumamak
gerek. Palm yağı ucuz. Yanma derecesi yüksek ve bu nedenle de kullanım süresi
daha uzun. Hal böyle olunca, Palm yağı sadece ürün içeriklerinde değil
kızartılmış ürün servisi yapan restoran zincirlerinde de sıklıkla kullanılıyor.
Ne yani, o koskoca markalar bizim için günde 5 kere yağ değiştirecek ve hatta
yağa biraz daha fazla para ödeyecek değil ya :)
‘Markete girdiğinizde paketli ürünlere değil manav bölümündeki sebze ve meyveye yönelin’ demeyi çok isterdim ama manav raflarına gelen zirai ilaç boca edilmiş ve C vitamini içeriği aslında hiç olmayan bir portakal yiyin de diyemeyeceğim. Tavsiyem, gerçekten üretimine güvendiğiniz, sağlığınıza değer verdiğine inandığınız üreticilerden besinlerinizi temin etmeniz.Palm yağının her alanda bu kadar çok kullanımının olumsuz etkilerini sadece biz yaşamıyoruz aslında. Palm yağının büyük bir kısmı Endonezya ve Malezya’da üretiliyor. Palm yağı üretiminin yarattığı bir başka büyük endişe de Endonezya’daki yağmur ormanlarının yok olması ve yağmur ormanlarında yaşayan orangutanlar başta olmak üzere bir çok canlı türünün yaşam alanlarının ellerinden alınıyor olduğunun düşünülmesi. İnsanoğlu daha fazla kâr elde edebilmek için kendi sağlığını, bir çok canlı türünü, oksijenini ve dünyanın sağlıklı geleceğini yok etmekten çekinmiyor.
‘Markete girdiğinizde paketli ürünlere değil manav bölümündeki sebze ve meyveye yönelin’ demeyi çok isterdim ama manav raflarına gelen zirai ilaç boca edilmiş ve C vitamini içeriği aslında hiç olmayan bir portakal yiyin de diyemeyeceğim. Tavsiyem, gerçekten üretimine güvendiğiniz, sağlığınıza değer verdiğine inandığınız üreticilerden besinlerinizi temin etmeniz.Palm yağının her alanda bu kadar çok kullanımının olumsuz etkilerini sadece biz yaşamıyoruz aslında. Palm yağının büyük bir kısmı Endonezya ve Malezya’da üretiliyor. Palm yağı üretiminin yarattığı bir başka büyük endişe de Endonezya’daki yağmur ormanlarının yok olması ve yağmur ormanlarında yaşayan orangutanlar başta olmak üzere bir çok canlı türünün yaşam alanlarının ellerinden alınıyor olduğunun düşünülmesi. İnsanoğlu daha fazla kâr elde edebilmek için kendi sağlığını, bir çok canlı türünü, oksijenini ve dünyanın sağlıklı geleceğini yok etmekten çekinmiyor.
Dünyaya iyilik dilemek, vücut ve ruh sağlığımıza da iyi gelir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder