23 Ocak 2018 Salı

Duygusal Yeme

DUYGULARINIZ YEDİKLERİNİZİ ETKİLEMESİN

    Beslenme; vücudun çalışması için gerekli olan besin ögelerinin besinlerle vücuda alınması, sindirimi, emilimi ve metabolize olmasıdır. Bedenimizin temel bir ihtiyacı olmasının yanında bu davranış kimi zaman günlük yaşam stresi ve kaygılarımız ile baş etme yöntemi hâlini alabilmektedir. Genç yetişkinlik dönemine kadar edindiğimiz tüm düşünce kalıpları duygusal yeme alışkanlığının altında yatan en temel ve önemli etkendir.

     Duygusal yeme kişinin karnı aç olmadığı hâlde sadece duygularını bastırmak, iyi hissetmek için besin tüketimine ihtiyaç duymasıdır. Duygusal açlığı fizyolojik açlıktan ayıran en önemli farklar şunlardır :  
         Karnınız aç değildir ancak duygusal olarak iyi hissetmek için besin tüketimine yönelirsiniz.
         Duygusal açlık birden ortaya çıkar, aşırı kalorili ve karbonhidrat ağırlıklı besinleri tercih etmenize neden olur.
        Sadece belirli yiyecekleri tüketirsiniz (cips, çikolata, tatlı vb.).
        Arzuladığınız yiyecekleri yediğinizde duygusal bir rahatlama ve mutluluk hissi ortaya çıkar.

     Siz de birçok diyet yapıp bir türlü kalıcı kilonuza ulaşamamış olabilirsiniz. Ancak unutmayın; öfkeli, mutsuz, stresli vb. anlarınızda bu hislerle yemek yiyerek baş etmeyi ve rahatlamayı öğrendiğiniz gibi diğer aktiviteler ile rahatlamayı ve hissettiklerinizin sorumluluğunu almayı öğrenebilirsiniz.
    Duygusal yeme ile baş etmeye çalışırken duygu, düşünce ve davranışlarınızın farkında olmak ve zamanla bu psikolojik bileşenler arasındaki bağlantıyı kurmaya başlamak atılabilecek en önemli adımdır. Bu adımları sıralayacak olursak;

Duygularınızı tanımlayın ve tanıyın. Duygularınızın tanımını yapmak onları deneyimleme cesareti gösterip tanımanıza bununla birlikte farkındalık sürecinin gelişmesine yardımcı olur. Farkındalık süreciniz geliştiğinde hissettiklerinizin sorumluluğunu alır ve besin tüketimine yönelmek dışında daha etkili baş etme yöntemlerini tercih edersiniz.

Kilo verme nedenlerinizi gözden geçirin. Kilo vermek söz konusu olduğunda içsel motivasyon kaynaklarımız, hedeflerimize ulaşmak konusunda en etkili yöntemdir. Bu nedenle kilo verme nedenlerinizi yazıp hedeflerinize ulaşmanın getireceği yararları kendinize hatırlatmak motivasyonunuzu arttıracak aynı zamanda iradenizi korumanıza yardımcı olacaktır.

Dikkat dağıtan etkinlikler listesi hazırlayın ve bunları uygulayın. Duygusal açlık hissettiğinizde yapabileceğiniz en doğru müdahale, dikkatinizi başka bir aktiviteye yöneltmektir. Bu nedenle kendinize dikkatinizi dağıtacağınız sizi rahat hissettiren etkinliklerden oluşan bir liste hazırlayabilir, duygusal açlık hissettiğiniz anlarda listedeki aktiviteleri uygulayarak zamanla besin tüketimine yönelmek yerine daha doğru ve etkili stratejiler edinebilir, duygusal yeme alışkanlığınız ile baş edebilirsiniz.

İyilikle...

Psk. Sevcan EROĞLU 


9 Ocak 2018 Salı

KAHVE

KAHVE İLE METABOLİZMANIZA HIZ KATIN !

   Kahve, tüm dünyada en çok tüketilen içeceklerden biridir. Türkiye’de yetişkin bireylerin yaklaşık %62’si kahve tükettiğini belirtiyor. Ülkemizde ve tüm dünyada kahve böylesine popüler iken kahve hakkında bilgilenmeye ve kahvenin gücüyle metabolizmanıza hız katmaya ne dersiniz?

   Kahve içerdiği kafein sayesinde gün içerisinde tüketilen ortalama 2 fincan kahve enerjimize enerji katar, bizi mutlu eder ve iştahımızı daha iyi kontrol etmemizi sağlar. Tüm bunlara ek olarak yapılan pek çok çalışmada kahve tüketiminin yetişkin bireylerde metabolizma hızını arttırdığı, vücuttaki yağ hücrelerini küçülttüğü ve yağ yakımını hızlandırdığı gösterilmiştir. Özellikle egzersizden önce tüketilen kahve egzersiz sırasındaki performansı olumlu yönde etkilemektedir ve yaklaşık %11-12 oranında arttırmaktadır.

   Peki neredeyse her gün tükettiğimiz kahvenin bu özelliklerinden yararlanabilmek için hangilerini tercih etmeliyiz ? Dışarıda bulunduğumuz mekanlarda pek çok farklı kahve çeşidiyle  karşılaşabiliyoruz. Ve bu kahvelerin çoğu içerdiği şeker, krema ve çikolata ile fazla miktarda kalori içermekte ve aslında saydığımız tüm faydalarını yok etmektedir. Bu nedenle kahve tercihlerimizi şekersiz, kremasız ve eğer sütlü olacaksa az yağlı süt ile yapılanlardan yana kullanmalıyız.


   Bunun yanında, kahve diüretik etkisi olan bir içecektir yani kahve tükettiğimizde idrar çıkışımız artar ve vücudumuzdan su atımı olur. “ Günde 2 fincan kahveyi aşmayalım ve en az 2 litre su tüketmeyi unutmayalım.” uyarımı yapar sizlere sağlıklı ve enerjik günler dilerim ! 

İyilikle...

Dyt. Sevilay ÇAKMAK