Bazen,
herkesin her zaman yapabildiklerini yapamadan hayatımızı sürdürmek zorunda
kalabiliriz. Bazen pek çok alışkanlığımızdan, günlük rutinimizden ve hatta
onlarsız yaşayamayız zannettiğimiz şeylerden vazgeçmek zorunda kalabiliriz.
Bazen sağlıklı bir yaşam sürebilmek için her zamankinden daha fazla çaba
göstermek, daha özenli olmak, attığımız her adıma daha çok dikkat etmek zorunda
kalabiliriz.
Yine de bütün bunlar hayattan keyif almamıza, her şeyi yoluna koymamıza, oyunun kuralını yeniden yazıp hayatımızı buna göre organize etmemize engel değil.
Hemodiyaliz
sürecinde de başlangıçta bazı sıkıntılar ve alışma sorunu yaşasanız bile bu
yazıdaki beslenme önerilerimiz sayesinde süreci çok daha sağlıklı geçirmeniz
mümkün olur.
Hemodiyalizde
beslenme neden çok önemli?
Doğru
beslenme ile hastalığın ilerlemesi durdurulabilir ve oluşabilecek
komplikasyonlar önlenebilir. Bu nedenle de beslenme biçimi hemodiyaliz
sürecinde çok önemlidir ve hatta tedavinin bir parçasıdır.
Hemodiyaliz
hastalarında beslenme tedavisinin amacı nedir?
· Hastanın beslenme durumunu düzeltmek
ve/veya korumak
· Üre ve kreatinin düzeylerini düşürmek
ve yükselmesini engellemek
· İştahsızlığı önlemek
· Aşırı sıvı alımını önlemek
· Kusma ve diyareye bağlı sıvı ve
elektrolit kayıplarını kontrol altına almak
· Hipertansiyon ve kemik ağrılarını
önlemek
· İdeal ağırlığı korumak
· Özellikle hemodiyaliz hastalarında
sıklıkla görülen kan yağlarında yükselmeyi önlemek
· Diyabeti olan hemodiyaliz
hastalarının kan şekerini istenilen seviyede tutmak
· Kalsiyum ve fosfor dengesini
koruyarak kemik ağrılarının oluşumunu ve kemiklerde ortaya çıkabilecek fonksiyon bozukluklarını önlemek
· Kandaki potasyum değerini istenilen düzeyde
tutmak
Diyaliz
hastalarının protein ve enerji alımı nasıl olmalı?
Diyaliz
hastaları normal sağlıklı bireyler kadar günlük kalori almalı (35 kcal/kg/gün).
Bu miktarda enerji, hastanın kilo alıp vermesini stabilize eder. Hemodiyaliz
hastalarında protein alımı çok önemli. Hasta, diyalize başlamadan önce kısıtlı
protein alıyorsa bile diyalize girmeye başladıktan mutlaka yeterli miktarda
protein almaya dikkat etmeli. Hemodiyaliz
sırasında protein yıkımı bir miktar artıyor ve proteinlerin yapıtaşları olan
aminoasitler önemli ölçüde kayba uğruyor. Hastalardaki protein yetersizliği,
beslenme bozukluğuna ve sonuçta da çeşitli infeksiyonlara karşı vücut
direncinde azalmaya sebep oluyor. Hastaların yeteri kadar protein alması ve
hatta proteinin büyük kısmını da yağsız et ve yumurta gibi yüksek biyolojik değerli
protein kaynaklarından alması çok önem taşıyor.
Diyaliz
hastalarının potasyum alımı nasıl olmalı?
Potasyum,
yiyeceklerde bulunan önemli bir mineral. Kasların ve kalbin çalışmasına
yardımcı oluyor. Potasyumun kanda yüksek oranda bulunması tehlikeli. Bu nedenle
diyaliz hastaları için yüksek potasyum içeren yiyeceklerin sınırlandırılması
büyük önem taşıyor. Sebze ve kuru baklagiller içeren yemekleri yaparken bir kez haşlamak ve
sonra haşlama suyunu dökmek önemli çünkü böylece yiyeceklerdeki potasyum azaltılmış
oluyor.
Potasyum içeren yiyecekler
· Ispanak, semizotu, pazı, enginar,
asma yaprağı, karalahana, patates, havuç, mantar gibi sebzeler...
· Muz, kavun, kayısı, kivi, böğürtlen,
kuru meyveler (kuru kayısı, kuru incir, kuru üzüm, kayısı pestili, hurma, kuru
erik vb) gibi meyveler ve bu meyvelerden yapılan kompostolar...
· Çikolata, kahve, kakao, neskafe,
pekmez...
· Barbunya, kuru fasulye, nohut,
mercimek, bulgur...
· Kabak çekirdeği, ayçiçeği çekirdeği,
badem, fındık, antepfıstığı, yer fıstığı gibi çerezler...
Diyaliz
hastalarının fosfor alımı nasıl olmalı?
Fosfor, özellikle proteinden zengin besinler olmak üzere besinlerin
çoğunda bulunan bir mineral. Kanda fosforun yüksek seyretmesine bağlı olarak
kemik ağrılarına, kaşıntıya ya da uzun dönemde kemik kırılmalarına ve eğrilmelerine
neden olabiliyor. Hemodiyaliz sürecindeki diyette aşırı potasyum içeren
besinlerin sınırlandırılması gibi yüksek miktarda fosfor içiren besinlerin de
sınırlandırılması büyük önem taşıyor.
Fosfor içeren besinler
· Süt, peynir, yoğurt gibi süt ve
ürünleri (özellikle kaşar peyniri ve süt tozu)...
· Çikolata, kahve, kakao, neskafe...
· Barbunya, kuru fasulye, nohut,
mercimek, bulgur...
· Kabak çekirdeği, ayçiçeği çekirdeği,
badem, fındık, antepfıstığı, yer fıstığı...
Diyaliz
seansları arası kilo kontrolü
Diyaliz
hastalarında sıvı kontrolü önemli. Diyalize giren hastaların çoğunun hiç idrarı
olmadığından, içilen su ve diğer içeceklerle besinlerdeki sıvı vücutta birikir.
Bu nedenle de iki diyaliz arasında 1,5-2 kg üzerinde kilo almamaya dikkat
edilmeli. Seanslar arası ağırlık artışı değerlendirirken, diyetle kullanılan
tuz miktarı da ele alınmalı. Fazla tuz alımı, hastanın tansiyonunun
yükselmesine, fazla susamasına ve bunun sonucunda da fazla su içmesine neden
olur. 4 saatlik bir hemodiyaliz seansında 2,5 litreden fazla sıvı
çekiliyorsa (UF yapılıyorsa), seans sırasında kramplar ve hipotansiyon atağı
denen tansiyon düşmesi ortaya çıkar. Yani vücuttaki fazla suyu çekmek zorlaşır.
O seansta çekilemeyen fazla su, vücutta birikir ve sonraki seansa kalır. Bir
dahaki seans gününe dek yeni alınan ağırlık artışı da eklenir ve sıvı birikimi
vücutta kalıcı hale gelir. Bu durumda kalıcı hipertansiyon gelişir ve kalbin
üzerinde fazla suyun oluşturduğu yük sürekli olur.
Tuz içeriği yüksek olan yiyecekler
· Hazır konserveler ve dondurulmuş
yiyecekler
· Pastırma, salam, sosis gibi işlenmiş
etler
· Cips ve kraker gibi yiyecekler
· Hazır çorbalar ve et/tavuk bulyonlar
· Ev yapımı veya hazır salçalar
Sıvı
tüketimini azaltmak için öneriler
· Sabah kalkınca, o gün içeceğiniz
ölçülü suyu bir kaba doldurun ve gün boyunca aynı kabı kullanın.
· Buzdolabının kapağına bir kağıt
yapıştırıp her su içişinizi ve miktarınızı yazın ki ne
· kadar su içtiğinizi bilin.
· Her tür sıvıyı küçük bir bardakta
için.
· Tuz içeriği fazla gıdalardan uzak
durun.
· Yemekler arasında diyetisyenin izin
verdiği meyvelerden yiyin.
· Ağız kuruluğuna karşı, ince kesilmiş
limon kabuğu çiğneyin.
· İlaçları yemek sırasında içtiğiniz su
ile için.
· Mümkün olduğunca oyalayıcı işler
yapın.
· Ağzınızda suyu çalkalayın fakat içmeyin.
· Sakız çiğneyin.
· Kışın ağız kuruluğunu önlemek için kalorifer
peteklerinin üzerine bir kap su koyun.
· Bu süreç öncesindeki yaşamınızda evde
su içtiğiniz alanlar genelde hep aynı yerler ise oralardan mümkün olduğunca
uzak durun ki su içme refleksiniz tetiklenmesin.
YAĞLAR VE
KOLESTEROL
- Diyetimizde tercih etmemiz gereken yağ çeşidi sıvı yağlar olmalı. Hayvansal ve katı yağlar kolesterolün yükselmesine, kalp damar problemlerinin ortaya çıkmasına ve fazla kilo alımına neden olur.
· Tereyağı, kuyruk yağı ve katı
yağlardan uzak durun.
· Et yemeklerinizi pişirirken içine yağ
eklemeyin.
· Kızartma ve kavurmalardan uzak durun.
· Tavuk etinin derisini ve kırımızı etin
görünen yağlarını temizleyin.
· Sakatatlar ve salam, sosis, sucuk
gibi yiyeceklerden uzak durun.
· İçeriği bilinmeyen yiyecekleri
tüketmeyin.
· Süt, yoğurt ve peynirin tam yağlı
olanlarını tüketmeyin.